Öylesine ..

Ruhumu hangi şarkı dinlendirir bilmiyorum bu aralar bilinmeyenli denklemler gibiyim .. kendi içimde bi çözümler bi çıkışlar arıyorum, ne boka yarıyo normal olmak hala bilmiyorum ama elimden geldikçe çabalıyorum.. bana kalsa bir bavul ve acılarımla çoktan çıkmıştık yola . Beni burda tutan neydi gerçekten ? Olmayacağını bildiğim hayallerim mi ? Yoksa yenmeye çalıştığım benliğim mi ?? bi kızın çeyizi annesinin kaderiyse , üzülmekte baba mesleği galiba .. kulak verdiğim sesler , dinlediğim şarkılar , teselli bulduğum cümleler , yaslandığım duvarlar vardı . Ne kaldı geriye ?? herşeyin boşa olduğunu anlamak çok yoruyomuş insanı .. Yaptığım herşeyin boşa çıkmasından , kaybedilen güvenlerden , insafsız insanların hayallerimi kırmasından başka bişey değil bu dünya ..

Mutluluk neydi ? Nasıl oluyoduk yani ? Ne zaman sevildiğimizi hissediyoduk yada ?? Of ne boktan sorularla dolu hayatım ya .. bitik bir ilişkinin ardından tutulan yas gibiyim bu ara .. Yeni şeyler yapmak istiyorum ama ne mecalim var nede güvenim ..! Nerde olmak istediğimden dahi emin değilim . Sorunlara normal insanlar nasıl çözüm buluyor ya .. dört duvar arasında çürüyor ömrüm , nefes almaya bile vaktim yok hayatımda ..

Boğulduğum düşünceler

Anlatmaya başladığım şey benim hikayem , düşüncelerimi nasıl toparlayabilirim napabilirim bilmiyorum aslında ?? İnsan kaç’a bölünür ? Ne kadar kendinde kalabilirsin ? Bu ve benzeri şeyler aklıma geliyor yaşantım boyunca .. Çünkü bazen hayatta dibi görmeden sorgulamıyosun , ben bunu yaşadığım ve gördüğüm acılarla anladım ! Hayatım boyunca ne kadar büyük konuştuysam tüm laflarımı yedirdi hayat bana , geriye temiz bir geçmiş bırakmak isterken ben , yıkık bir hayat , kırık bir kalp kaldı ..Benim hayatı sorgulamam o zaman başladı ! Hayat çok uzun görünsede kısa olduğunu yaşadığım kısa mutluluklarla anladım. Acıların daha uzun çekildiğini ve bazen en uzun geceden bile uzun acıların olabiliceğini gördüm .. Zaman çoğu zaman yaralara merhem olmasını isterken bizi daha derinlere sürükler ..

Benim hayatımda dolup taştığım günler , susup oturduğum zamanlar , beklemeyi annemin çimdiğiyle öğrendiğim anlarımla dolu .. Çocukken hep mutluyduk , acılarla büyüyünce karşılaşıcağını nerden bilirsin ki o aklınla ?? Şimdi düşünüyorum da belkide bu yüzdendir yalnızlığım .. Ben acıya hüzne zamansız yakalandım ..!

Ben yalnız kalmayı kendim tercih ettim hep , sonradan susmak daha anlamlı geldi bana , deli dolu biriydim hep ama galiba şimdi dolu biri haline geldim .. bir gün aklımdaki tüm sorulara cevap bulurum .. o zaman hayatımı daha geniş bir çerçeveden görebilirim galiba ..? Ve umarım tekrar yeni bir acıya kucak açtırmak zorunda bırakmaz beni hayat ..

Kendinizi Tanıtın (Örnek Gönderi)

Bu, orijinal olarak Blog Yazma Üniversitesi’nin bir parçası olarak yayımlanan örnek bir gönderidir. On programımızdan birine kaydolun ve blogunuza doğru şekilde başlayın.

Bugün bir gönderi yayımlayacaksınız. Blogunuzun nasıl görüneceği hakkında endişelenmeyin. Blogunuzu henüz adlandırmadıysanız veya bunaldığınızı hissediyorsanız merak etmeyin. “Yeni Gönderi” düğmesine tıklayıp bize neden burada olduğunuzu söylemeniz yeterli.

Bunu neden yapmalısınız?

  • Çünkü bu, yeni okuyucuların bağlam hakkında bilgi edinmesini sağlar. Blogunuz neyle ilgili? İnsanlar blogunuzu neden okumalı?
  • Blogunuz ve blogunuzda neler yapmak istediğinizle ilgili fikirlerinize odaklanmanıza yardımcı olur.

Gönderi kısa veya uzun olabilir ve hayatınıza dair kişisel bir giriş, blogun amacı hakkında bir açıklama, geleceğe dair bir manifesto ya da yayımlamak istediğiniz içerik türlerine genel bir bakış sunabilir.

Başlamanıza yardımcı olacak birkaç soruyu aşağıda bulabilirsiniz:

  • Kişisel bir günlük tutmak yerine neden insanların okuyabileceği bir blog yazıyorsunuz?
  • Hangi konular hakkında yazmayı düşünüyorsunuz?
  • Blogunuz aracılığıyla kimlerle bağlantı kurmak istersiniz?
  • Önümüzdeki yıl boyunca başarıyla blog yazarsanız nereye ulaşmış olmak istersiniz?

Bunlar hakkında yazmak zorunda değilsiniz. Blogları harika kılan özelliklerden biri de öğrenmemizle, gelişmemizle ve birbirimizle etkileşime geçmemizle devamlı olarak gelişmeleridir. Ancak neden blog yazmaya başladığınızı ve buna nereden başladığınızı bilmeniz faydalıdır ve hedeflerinizi açıkça ifade ederek, daha fazla gönderi fikri elde edebilirsiniz.

Nasıl başlayacağınızı bilemiyor musunuz? Aklınıza gelen ilk şeyi yazın. Hepimizin sevdiği yazma üzerine bir kitabın yazarı olan Anne Lamott, kendinize önce “kötü bir taslak” yazma fırsatını tanımanızı söylüyor. Anne harika bir noktaya değiniyor; endişe duymadan, yalnızca yazmaya başlayın ve sonra düzenleyin.

Yayımlamaya hazır olduğunuzda, blogunuzun odaklandığı konuları açıklayan üç ila beş etiket ekleyin: yazma, fotoğrafçılık, kurgu, ebeveynlik, yemek, arabalar, filmler veya spor. Bu etiketler, bu konularla ilgilenen ziyaretçilerin Reader’da sizi bulmasına yardımcı olur. Yeni blog yazarlarının sizi bulabilmesi için etiketlerinizden biri mutlaka “zerotohero” olsun.

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın